Erzurum: Sadakatle Cezalandırılan Şehir
Erzurum, tam 20 yıldır AK Parti'ye koşulsuz destek veriyor.
Seçimden seçime sandığa gidip istikrarlı bir şekilde oyunu aynı partiye veriyor, liderine ve politikalarına sadakatini her fırsatta gösteriyor.
Ancak gelin görün ki bu sadakatin karşılığı hizmet değil, ihmal oldu.
20 yıl boyunca Erzurum'un yerel yönetimlerinde, milletvekillerinde ve parti teşkilatlarında hiçbir şey değişmedi, ancak değişmesi gereken asıl şey olan şehir kalkınması hep ertelendi.
20 Yılı Aşkın Sürede Sıfır Hizmet, Sıfır Kalkınma
Bugün Erzurum'a baktığımızda gördüğünüz manzara içler acısı.
Yolları, altyapısı, sosyal yaşam alanları, ekonomisi ve nüfusunun beklentileri açısından Erzurum, 20 yıl önceki Erzurum'un neredeyse aynısı.
Çevre iller kendilerini birkaç kat ileri taşırken Erzurum'un büyükşehir kimliği adeta silikleşti, bununlada kalmadı büyükşehir olma ünvanını kaybetmesine neden oldu.
Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Batman gibi şehirler, kısa süre içinde sanayide, ticarette ve turizmde büyük atılımlar yaparken Erzurum'un adı bile kalkınma listelerinde geçmiyor.
Erzurum gibi Ak Parti'ye sadakatle destek veren bir şehir, ne yazık ki bunun karşılığında bir arpa boyu yol alamadı.
İşsizlik ve Yoksulluğun Pençesindeki Erzurum'un gençleri kahvehanelerde günlerini boş umutlarla geçirirken yerel yöneticiler kendi akrabalarını, tanıdıklarını kayırmakla meşgul.
İşsizlik tavan yapmış durumda; şehirde iş kapısı arayan gençler ya çevre illere göç ediyor ya da iş bulamadıkları için umutsuz bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.
Yoksulluk ise şehrin her köşesine sinmiş durumda.
Erzurum'da ekonomiyi canlandıracak bir fabrika, üretim merkezi ya da istihdam yaratacak ciddi bir proje görmek mümkün değil.
Bu şehirde ne milletvekillerine ne de belediye başkanlarına ulaşmak mümkün. Halk, sorunlarını dile getirecek bir muhatap bulamıyor.
İl başkanları ve vekiller, halktan uzak, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi tercih ediyor.
Halkın arasına inmek, onların sorunlarını dinlemek ve çözüm üretmek yerine, kendi çevresini kalkındıran bir anlayış hâkim.
Çevre İller Erzurum'u Solladı
Erzurum'un en acı gerçeği, çevresindeki illerin çoktan Erzurum'u geride bırakmış olmasıdır.
Erzurum, bölgesinde kalkınmanın öncüsü olabilecek bir konumdayken, bugün en geri kalan şehirlerden biri haline gelmiştir.
Bu durum, sadece yerel yönetimlerin değil, halkın koşulsuz sadakatinin ve sorgulamadan oy vermesinin de bir sonucudur.
AK Parti'ye oy vermeyen şehirler bile bu süreçte çok daha hızlı kalkınırken, Erzurum yıllardır sadakatle cezalandırılmaktadır.
Erzurum, tarihin tozlu sayfaları arasında kalacak bir şehir değildir; ancak mevcut durumda, kimsesiz bir şehir gibi bırakılmış durumda.
Erzurumda ki muhalefet partileri ise bu süreçte yeterince güçlü bir ses çıkarmada aciz kaldı.
Halkın beklentilerini dile getirecek bir muhalefet anlayışının eksikliği, şehirde ki siyasi çeşitliliğin azalmasına ve tek yönlü bir siyasi baskının oluşmasına neden oldu.
Hesap Sormayan Halk, Hizmet Bekleyemez
Sorunların kaynağında, Erzurum halkının sorgulamaması, hesap sormaması ve eleştirel bir yaklaşım sergilememesi yatıyor.
Verilen vaatlerin yerine getirilmediği, hizmetlerin aksadığı 20 yıl boyunca halk, bu yönetimi sorgulamak yerine desteklemeye devam etti.
Ancak şurası bir gerçek ki sorgulamayan, hesap sormayan bir halk hizmet de bekleyemez.
Erzurum'un bugün geldiği nokta, uzun yıllardır yanlış politikalarla yönetilen ve halkın kaderine terk edildiği bir şehir olmanın özetidir.
Eğer bu kısır döngü kırılmak isteniyorsa, halkın artık gerçekleri görmesi ve oy verirken sorgulayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
Erzurum, 20 yıl boyunca sadakatine karşılık ne aldı?
Boş vaatler, artan işsizlik ve yoksulluk, kalkınamayan bir şehir.
Bu kaderi değiştirmek için önce bu durumu kabul etmek, sonra da değişim için kararlı adımlar atmak gerekiyor.
Erzurum halkı artık şu soruyu sormalı: Sadakat karşılığında hizmet beklemek hakkım değil mi?
Bu sorunun cevabını aramak, Erzurum'un geleceğini şekillendirecek ilk adım olacaktır.
YAŞAR ARAS