Tarih: 08.04.2025 11:59

Bazı şehirler vardır; sadece coğrafya değil, aynı zamanda karakterdir.

Facebook Twitter Linked-in

 

Bazı şehirler vardır; sadece coğrafya değil, aynı zamanda karakterdir. 

Erzurum işte o şehirlerdendir. Milli mücadelenin kıvılcımı, vatan şuurunun kalesidir.

Bu toprak, ayazı gibi keskindir; netlik ister. Eğileni, büküleni sevmez. Tarihiyle, irfanıyla, bedel ödeyen evlatlarıyla bu memlekete yön vermiş bir kutlu beldedir.

Ama artık soruyorum, hem kendime hem size:

Erzurum nerede?

Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan bir utanç sahnesi vardı. 

Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis kürsüsünde PKK’nın paçavrasını açtı. Yani bu ülkenin evlatlarını şehit eden, bu bayrağı yere düşürmeye çalışan o alçak örgütün simgesi… 

O an, hepimizin yüreği delindi. Herkes bir şey bekledi: özellikle de Erzurum'dan.

Ama daha vahimi, Erzurum milletvekili Abdurrahim Fırat’ın, bu ihanete tepki gösteren vatandaşları “saygısızlıkla” itham etmesi oldu. Ardından klasik savunma: “Yanlış anlaşıldım…”

Hayır, siz yanlış anlaşılmadınız sayın vekil.

Biz, Erzurum’un sizde temsil edildiğini zannederek yanıldık.

Erzurum; vatan söz konusu olduğunda nutuk atan değil, ayağa kalkan bir şehirdir.

Ama şimdi bakıyoruz; birkaç yürekli vatanperver gazeteci dışında kimse konuşmadı.  

Bir iki cılız sesli siyasetçi dışında kimseden bir ses çıkmadı. 

Bu kadim şehrin göğsüne sürülen bu leke, diğer gündemler arasında unutturulmaya çalışıldı.

İşte ben bu yüzden yazıyorum.

Unutturmayacağım.

Unutturmayacağız.

Erzurum ne zaman sustu?

Ne zaman hak bildiği yoldan çekildi?

Ne zaman ‘’biz'' olmaktan uzaklaşıp ‘’ben'' olmaya odaklandı?

Bu sessizlik bu gaflet  tarihimize ihanet demektir

Bugün susarsak yarın neyi savunacağız?

Asla unutmayın

Şehirler de insanlar gibidir. Ruhu vardır, duruşu vardır. 

Erzurum’un ruhu mazlumun yanında, zalimin karşısındaydı. Ama şimdi bu ruh boğuluyor. Susturuluyor. Bastırılıyor.

Oysa Erzurum , işgal yıllarında milletin kaderine yön veren, milli mücadelenin ruhunu taşıyan, kongrelerle Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı mukaddes bir şehirdir.

Bu şehir, vatan toprağına uzanan her kirli ele karşı dimdik duran insanların yurdudur.

Bayrağı, ezanı, şerefi için gerektiğinde canını vermekten çekinmemiş bir halkın evidir.

Bize düşen, bunu yeniden hatırlatmaktır.

Bu bir siyasi mesele değil. 

Bu, bir vicdan meselesidir.

Meclis'te bir paçavra açıldığında susuyorsan, yarın bayrak yere düşerken de konuşamazsın.

Şimdi Erzurum’a, onun asil halkına bir çağrım var:

Vazgeçmeyin.

Unutmayın bu ihaneti. 

Sessizlik en büyük suç ortaklığıdır.

Ve şunu unutmayın:

Erzurum susarsa, bu ülke üşür.

 

LEYLA YILDIZ ATAHAN

 


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —