Suriye'de 8 yıl aradan sonra, başını Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) çektiği muhalifler ülkenin ikinci büyük kenti Halep dahil olmak üzere Hama'nın kuzeyine uzanan büyük bir alanda kontrolü ele geçirdi.
Muhalifler Halep'in kontrolünü o kadar hızlı ele geçirdi ki, Esad rejimi askerleri ve İran gibi ülkelerden savaşmak için bölgeye gelen binlerce milis, halen şehir içinde saklanıyor. Muhalifler asayişi sağlayana kadar Halep'e sivil girişini yasaklarken, akşam 19.00'dan sonra da genel sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.
Muhalifler şehirdeki bütün kamu binalarına yerleşiyor. Halep'te fırınlar kapalı olduğu için ekmek bulmak en büyük sorun. Bölgede çalışan STK'lar Halep'e ekmek taşıyor. Elektrik, içme suyu, akaryakıt, internet, sıkıntısı da var. Dükkanların neredeyse tamamı kapalı. Konuştuğumuz siviller, belirsizliğe işaret ederken, bir şeyler söylemek için çok erken olduğunu ifade ediyor. Muhaliflerin kontrolüne geçen Halep Uluslararası Havalimanı'nda ise temizlik yapılıyor. Rejimden sonra 2 gün terör örgütü YPG'nin kontrolüne geçen alandaki sivil uçaklar, 20 gün önce Şam'a yollanmış. Hangarlardaki hurda savaş uçakları kalmış.
Tüm bunlarla beraber Halep'in alınmasına öncülük eden HTŞ ile Suriye Milli Ordusu arasında şehrin nasıl yönetileceği konusunda bir anlaşmazlık yaşanıyor. HTŞ'nin Halep'te Suriye Milli Ordusu'nun kontrolündeki bazı yerleri silah zoruyla aldığı söyleniyor. Anlaşmazlığın HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani'nin "Her şeyi ben yöneteceğim" şeklindeki tutumundan kaynaklandığı söyleniyor.
Bu anlaşmazlığı gidermek için müzakereler sürüyor. Eğer bu iki grup arasındaki sorun çözülemezse Halep kaybedilebilir. Halep'in kaybedilmesi de kelebek etkisi yapar ve Suriye'deki yeni süreç tersine döner.