MOSSAD'A CASUSLUK ŞEBEKESİ: ESKİ POLİS MEMURU GÖNEN KARAKAYA İDDİANAMEDE
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), geçen yılın Şubat'ında İstanbul ve İzmir'de düzenlediği operasyonla Mossad'a bilgi sattığı iddia edilen 9 kişilik şebekeyi çökertti. Şebekenin liderinin, uyuşturucu baronu Zindaşti'ye bilgi sızdırmakla da suçlanan eski polis memuru Gönen Karakaya olduğu belirlendi.
ZİNDAŞTİ DOSYASI İLE BAĞLANTI: KARAKAYA'NIN KARANLIK GEÇMİŞİ
Gönen Karakaya, İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti'nin örgütüne bilgi sızdırmak ve cinayet görüntülerini silmekle suçlanıyordu. Şimdi ise Mossad'a veri satma iddiasıyla İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.
2019'DA BAŞLAYAN MOSSAD İLİŞKİSİ
İddianameye göre, Karakaya'nın İsrail İstihbarat Servisi ile teması 2019'da başladı. Mossad yöneticileri Yuriy Kovalchuk, Dimitri ve Peter Petrenko ile irtibat kuran Karakaya, Filistinli aktivistlerin takip ve gözetleme faaliyetlerini organize etti.
"AİLE" KILIFI ALTINDA TAKİP
Şebeke, A.I., A.A., K.S. gibi Filistin uyruklu aktivistleri "aile görüntüsü" altında takip etti. Karakaya'nın eşi Fatma Serap Karakaya, üvey oğlu Yaşar Alperen Dinçel ve özel dedektif Ahmet Yurtseven de operasyonlarda aktif rol aldı.
KRİPTO PARA İLE ÖDEME DETAYI
Mossad'dan alınan ödemelerin kripto para ile yapıldığı tespit edildi. Şebeke üyeleri, kamu kurumlarındaki bağlantıları aracılığıyla elde ettikleri kişisel verileri binlerce liraya sattı.
DİJİTAL KANITLARI DENİZE ATTILAR
MİT operasyonlarından korkan Karakaya, Mossad ile iletişimde kullandığı tüm dijital verileri denize atarak imha etti. Ancak soruşturma birimleri, şebekenin raporlama sistemini deşifre etmeyi başardı.
WHATSAPP GRUBUNDAN CASUSLUK KANITI
Şebeke üyesi Samet Yurtseven'in, Mossad yöneticisi "İgor" ile kurduğu WhatsApp grubu üzerinden fotoğraf ve yazışmalar yaptığı ortaya çıktı. Avukatlık ofisi çalışanı Emre Çalışkan ise sinyal ve kimlik bilgilerini 4.200 TL'ye sattığı tespit edildi.
İTİRAFLAR VE CEZA TALEPLERİ
Şüphelilerden Musa Kuş ve Emre Çalışkan, "siyasal casusluk" ve "kişisel veri satma" suçlarını kabul etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 şüpheli için 640 yıla kadar hapis cezası talep etti.