Ağrı eski Belediye Başkanı ve siyasetçi Savcı Sayan, sosyal medya hesabından yaptığı anlamlı paylaşımla Türkiye’nin yakın siyasi tarihine, toplumsal ayrışmalara ve barışa duyulan ihtiyaçlara dikkat çekti.
Sayan, özellikle 12 Eylül dönemi öncesinde yaşanan gençlik kamplaşmalarını hatırlatarak, geçmişten alınması gereken dersleri vurguladı. Sayan, 12 Eylül öncesinde aynı milletin evlatlarının, farklı ideolojiler üzerinden karşı karşıya getirildiğini belirterek, "Sağcı, solcu, ülkücü, devrimci denilerek ayrıştırılan bu gençlerimiz, aslında aynı bayrağın gölgesinde umut kurmuş çocuklardı. Ne yazık ki onların canı üzerinden güç hesapları yapanlar kazandı; gençler, aileler ve Türkiye kaybetti," ifadelerini kullandı. O dönem siyasi liderlerinin gerekli uzlaşıyı zamanında gösteremediğini söyleyen Sayan, “Eğer Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Alparslan Türkeş o günlerde bir araya gelip ‘Bu gençler bizim evlatlarımız’ diyebilselerdi, belki de o kara yıllar yaşanmayacaktı. Ama akıl, çok geç geldi. Gençler toprağa düştükten sonra, liderler bir araya geldi,” diyerek tarihin acı tecrübelerine işaret etti. Sayan, benzer bir senaryonun yıllar sonra tekrarlandığını, bu kez “terörle mücadele” adı altında binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirtti. Asker anneleri, korucu babaları ve sivil vatandaşların aynı acıyı yaşadığını vurgulayan Sayan, ayrışma yerine anlayışın tercih edilmesi gerektiğini dile getirdi. "Kürt siyasal temsilcileri ile milliyetçi hareketler daha en başında el sıkışabilseydi, binlerce gencimizin hayatını kaybettiği değil, başarı hikâyeleriyle dolu bir ülke konuşuyor olabilirdik," diyen Sayan, siyaset kurumuna çözüm odaklı yaklaşım çağrısında bulundu. Bugün geçmişte birbirine düşman gibi davrananların birbirine methiyeler düzdüğünü hatırlatan Sayan, siyasetin doğasında bu değişkenliklerin olabileceğini, ancak insan hayatının geri gelmediğini belirtti. “Biz ne zaman akıllanacağız? Ne zaman birbirimizi dinlemeyi, anlamayı ve ortak bir gelecek kurmayı öğreneceğiz?” sözleriyle topluma ve siyasetçilere sorumluluk çağrısında bulundu. Mesajının sonunda ise barış ve kardeşlik vurgusu yapan Sayan, şu ifadelere yer verdi: “Bu topraklar, sağduyunun da vicdanın da yeşereceği kadar bereketlidir. Yeter ki kin değil, kardeşlik ekelim. Yeter ki geçmişin acılarını, geleceğin dersleri kılalım. Artık yeni nesiller için birlikte düşünme, birlikte çözme, birlikte yaşama vaktidir. Unutmayalım: Kaybedilen her gençlik, geleceğimizin bir parçasıdır. Ve her geç kalınmış barış, bir daha doğmayan bir bahardır.”