Tortum Gölü Alarm Veriyor: Uzundere’de 12 Metrelik Heyelan!
Erzurum’un doğal harikası olan Tortum Gölü’nün eteklerindeki Çağlayan Mahallesi’nde yaşanan büyük çaplı heyelan, hem halkı hem uzmanları endişelendirdi. Gölün tehlike altında olduğu belirtilirken, yetkililere koordineli müdahale çağrısı yapıldı.
12 Metrelik Toprak Kayması, 2 Metre Kaymış Evler
Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Çağlayan Mahallesi’nde meydana gelen heyelan felaketi, bölgede yaşayan vatandaşları uykusuz bıraktı. İlk belirlemelere göre, yer yüzeyinde 12 metreye kadar yer değiştirme yaşandı. Çok sayıda ev 2 metreye kadar kayarak hasar gördü. Tarım arazileri çökme ve yarılmalarla birlikte kullanılamaz hale geldi.
Başkan Özsoy: “Tespitleri Yaptık, Kurumlar Sahaya İnecek”
Heyelanın hemen ardından olay yerine intikal eden Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, şu açıklamalarda bulundu:
“Kaymakamımızla birlikte ilk tespitleri gerçekleştirdik. DSİ, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ile AFAD ekipleri de bölgeye gelerek kapsamlı çalışmalar yapacak. Vatandaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Bu arızaları gidermek için elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Jeoloji uzmanları ise uyarıyor: Çağlayan’daki bu heyelan, Tortum Gölü’nün geleceği için bir kırmızı alarm. Gölü besleyen toprak yapısının bozulması, hem ekolojik dengeyi hem de su rejimini etkileyebilir. Göl kıyısına doğru oluşabilecek yeni kaymalar, bölgeyi geri dönülmez bir yıkıma sürükleyebilir.
Bölge halkı ise art arda gelen yağışlarla birlikte korku içinde yaşadıklarını belirtiyor. Mahalle sakinlerinden biri, “Evimizin önünde koca bir yarık oluştu. Her sabah başka bir çökme olacak mı diye uyanıyoruz,” diyerek yaşadıkları kaygıyı dile getirdi.
Erzurum’un turizmdeki yükselen değeri olan Uzundere, başta Tortum Şelalesi ve Gölü olmak üzere doğa tutkunlarının gözdesi. Ancak bölgede yaşanan bu tür afetler, turizmin can damarı olan bu güzelliklerin kalıcılığını tehdit ediyor.
Turizm dernekleri ve çevreciler, bölge için afet dirençli yerleşim planları yapılması gerektiğini belirtiyor. Gerekli önlemlerin alınmaması hâlinde, Türkiye’nin doğa miraslarından biri olan bu bölgenin sadece bir hatıra olarak kalacağından endişe ediliyor.
Belediyenin bireysel çabalarıyla yürütülen ilk müdahaleler, daha geniş çaplı ve kurumsal bir koordinasyonun gerekliliğini ortaya koydu. DSİ, AFAD, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili birimlerin:
Bölgenin jeolojik yapısını detaylı biçimde analiz etmesi,
Yeni heyelan risklerini belirlemesi,
Halkın güvenliği için olası tahliye planlarını devreye alması,
Zarar gören çiftçilere ve ev sahiplerine hızlı destek sağlaması,
Ve bölgenin doğal yapısını koruyacak uzun vadeli planlar geliştirmesi bekleniyor.
Yaşanan bu felaket, bir kez daha doğayla uyum içinde olmayan yerleşimlerin nasıl bir bedel doğurabileceğini gözler önüne seriyor. Uzundere için hâlâ geç değil. Ancak sessizlik ve gecikme, Türkiye’nin gözbebeği olan bu doğa hazinesini geri dönülmez bir şekilde yitirmemize neden olabilir.
LEYLA YILDIZ ATAHAN