VAY VAY VAY

Siyasetin Arka Bahçesi: Pavyon Masalarında Kurultay Satışı

17.04.2025 13:07:00 0
VAY VAY VAY

Siyasetin Arka Bahçesi: Pavyon Masalarında Kurultay Satışı

Bugün servis edilen haberi okuyunca kulaklarım uzadı.

Çünkü Türkiye siyasetinin utanç tablolarına bir yenisi daha eklendi.

Erzurum CHP İl Başkanı Serhat Can Eş’in kurultay öncesi sergilediği ikiyüzlülük, kirli pazarlıklar ve aleni riyakârlık, siyasetin artık çürümenin ötesine geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi. 

Bu ülkenin onurlu insanlarına hakaret niteliğinde bir tiyatro oynandı; ne ilke kaldı ne haysiyet, ne parti kaldı ne ideoloji. Kalan tek şey: menfaat.

Kurultay öncesinde iki ayrı liste... 

Biri Özgür Özel için, diğeri Kemal Kılıçdaroğlu için... 

Aynı delegelere dağıtılan iki farklı rota, iki farklı poz, iki farklı vaat . 

Çünkü mesele dava değil, mertlik değil, halka hizmet hiç değil. 

Mesele koltuk, mesele kendi küçük iktidarını sürdürmek. "Kim bana daha çok menfaat sağlar, kim beni görevde tutar?" sorusunun cevabını ararken, ilke falan değil; dolar konuşmuş. 

Üstelik ne bir salonda ne bir ofiste… Pavyonda!

Evet, yanlış duymadınız. Delegeler bir pavyona çağrılmış. 

Kapılar kapatılmış, zarflar açılmış. İçlerinden çıkan her bir bin dolar, bir imzanın karşılığıymış.

 Ne utanç ama… 

Üç kuruşluk menfaat için memleketin geleceği satılmış... 

Demokrasi pavyon masalarına meze edilmiş.

O meyhane masalarında yapılan pazarlıklarla, halkın umudu olan CHP delegeleri satın alınmış..

Serhat Can Eş’in çirkin dansı burada da bitmedi. 

Önce Kemal Kılıçdaroğlu’yla poz vererek onu desteklediğini ilan etti, sonra Özgür Özel’le aynı kareye girerek rüzgârın yön değiştirdiğini ima etti. 

Sosyal medyada “ben her yerdeyim” naraları atan bu siyasi cambaz, Erzurum’da CHP’yi yok eden isim olarak biliniyor zaten. 

Gündüz uyuyup gece uyanan, il başkanlığını bir tür bireysel ikbal makamı olarak gören bu şahsiyet, CHP’nin Erzurum’da silinmesinin baş mimarlarından biridir.

Serhat Can Eş, CHP’nin Erzurum’da neden hiçbir seçmenin kalbinde yer bulamadığının cevabıdır. 

Bir teşkilat nasıl çürür, bir şehirde nasıl erir, bir parti nasıl sıfırlanır sorusunun canlı örneğidir. 

Fakat onun gibiler her yerde. 

Bugün Türkiye siyasetinde makam sahibi olanların çoğu, ya bir ağabeyin, ya bir “reis”in, ya bir ihalecinin torpiliyle oradalar. 

Liyakat, yalnızca sözlüklerde kalmış bir kelime; haysiyet ise bir dönem dersi gibi, çoktan müfredattan çıkarılmış.

Ama mesele sadece Serhat Can Eş değil. 

Asıl mesele, Erzurum'da yaşanan bu kirli senaryo, aslında buzdağının yalnızca görünen yüzü. 

Serhat Can Eş’in pavyon masalarında sergilediği "piyasa kokan" siyaset tarzı, Türkiye'nin dört bir yanına sirayet etmiş bir hastalığın adı artık.

 İlke yok, ahlak yok, utanma duygusu yok.

 Siyaset sahnesi, adeta bir fuhuş ekonomisine dönmüş durumda: Ruhlar kiralanıyor, vicdanlar satılıyor, sadakat ise günübirlik! Onun gibi düşünenlerin her partide, her ilde bulunması. 

Siyaset artık inançla değil, ihaleyle yapılıyor. 

Ahlak bir yük olmuş, kimse taşımak istemiyor. 

Pavyon masalarında siyaset kuruluyor, milletin kaderi karanlık kulislerde yazılıyor.

Aynı ahlaki çöküş, Türkiye’nin dört bir yanında, her partinin kılcal damarlarında dolaşan bir zehir gibi yayılmış durumda. 

İl başkanlıkları artık dava insanlarının değil, iş takipçilerinin, akraba kadrolarının, gece telefonla aranan ‘görev adamlarının’ sığınağına dönüşmüş durumda. 

Siyaset; ideallerin değil, ihalelerin yarıştığı bir mecra oldu. 

Vicdanlar sustu, banknotlar konuştu.

Türkiye siyasetinin geneli bu bataklıkta debeleniyor. Ve biz izliyoruz. Bir yanda çamura batmış eller, diğer yanda suskun dudaklar... Ve arada kaybolan koca bir ülke…

Erzurum gibi bir kentte, Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partinin, bu kadar hoyratça, bu kadar alçakça ve bu kadar aleni biçimde pazarlık masalarına sürülmesi, sadece o ilin değil, o partinin de utanç hanesine kazınmıştır.

Çünkü mesele artık bir kişinin düşmüşlüğü değil; sistemin, yapının ve zihniyetin topyekûn çürümüşlüğüdür.

Bugün  pavyon masasında dağıtılan dolarlar, aslında Ankara’da yükselen bir çığlığın yankısıdır: “Halk umurumuzda değil, biz kendi saltanatımıza bakarız!”

Bu utanmazlık zincirinin her halkası daha sert bir yüzsüzlükle örülüyor. 

Dün Kılıçdaroğlu’yla göz kırpanlar, bugün Özgür Özel’le kol kola poz veriyor. Yarın başka bir aktör sahneye çıkarsa, onu da alkışlayacaklar. 

Çünkü bunlar için siyaset, bir fikirler savaşı değil; bir pazarlık masası, bir menfaat kulübü.

Bu düzeni değiştirmek isteyen herkesin artık susmaktan vazgeçmesi gerekiyor. 

 Çünkü mesele artık bir parti içi kurultay satışı değil. 

Mesele, halkın iradesini pavyonlara hapsedenlerden, bu halkın intikamını demokrasiyle alma meselesidir.

Erzurum’da dönen bu iğrenç senaryoya ses çıkarmayan her yönetici, her yetkili, her suskun kurultay delegesi; bu rezilliğin ortağıdır. 

Herkes bilsin ki, bu ülkenin onurlu yurttaşları; geceleri zarflarda paralar dağıtanlara değil, sabahları alın teriyle uyananlara güven duyar.

Ve şunu asla unutmasınlar:

Artık mesele, namusuyla yaşayan halkın, pavyon masalarında rezil edilen iradesini geri alma mücadelesidir.

Bu çürümüşlüğün karşısında birileri dimdik duracak.

Çünkü bu ülke, pavyonlarda yazılan senaryolarla yönetilemeyecek kadar değerlidir.

Bu yazı bir çağrıdır. Temiz siyaset isteyenlere, namuslu duruş sergileyenlere, bu rezilliğe "artık yeter!" diyecek yüreği olanlara…

 

LEYLA YILDIZ ATAHAN

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 30 24 1 5 44 77
2.Fenerbahçe 29 22 2 5 47 71
3.Samsunspor 30 15 9 6 9 51
4.Eyüpspor 30 14 8 8 16 50
5.Beşiktaş 29 13 7 9 12 48
6.İstanbul Başakşehir 29 13 10 6 9 45
7.Gazişehir Gaziantep 29 12 11 6 1 42
8.Konyaspor 31 11 13 7 -5 40
9.Antalyaspor 30 11 12 7 -19 40
10.Trabzonspor 29 10 10 9 11 39
11.Göztepe 29 10 10 9 9 39
12.Kasımpaşa 30 9 9 12 -4 39
13.Kayserispor 29 9 11 9 -11 36
14.Bodrum FK 31 9 15 7 -12 34
15.Rizespor 29 10 15 4 -14 34
16.Sivasspor 30 8 15 7 -10 31
17.Alanyaspor 29 8 14 7 -11 31
18.Hatayspor 30 4 19 7 -25 19
19.Adana Demirspor 29 2 23 4 -47
ECZANE