"Cahil Cesareti mi, Sorumluluk Eksikliği mi?"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) genel merkezi, yerel seçimler sonrası yoğun bir tempoyla çalışıyor. Strateji belirleme, yerel dinamiklere uygun politikalar geliştirme gibi kritik süreçler devam ederken, tüm gözler taşra teşkilatlarının performansına çevrildi. Ancak Erzurum gibi kritik bir ilde CHP İl Başkanlığı'nın bu süreçte sergilediği tutum, gerek parti tabanı gerekse kamuoyu tarafından tartışılıyor.
Genel merkez, Türkiye genelindeki tüm teşkilatlarını seçimlere hazırlık konusunda bir seferberlik ruhuyla çalışmaya çağırırken, Erzurum İl Başkanı’nın bu yoğun temponun gerisinde kaldığı algısı giderek güçleniyor. Bu durum, bireysel bir sorumsuzluk örneği olarak değerlendiriliyor.
Erzurum İl Başkanı'nın bu süreçte yetersiz performans sergilediği ve yeni bir seçim hazırlıklarını önemsemediği iddialarını, parti içindeki uyum sorunlarına işaret ediyor. Yerel teşkilatlar, genel merkezin stratejik kararlarına uyum sağlamak zorundadır. Ancak, liderlik vasfı zayıf olan bir il başkanı, bu dengeyi kurmakta zorlanabilir ve parti içi motivasyonu düşürebilir kaanati de kesinlik kazanıyor..
Bazı yorumcular, Erzurum İl Başkanı'nın duruşunu "cahil cesareti" olarak değerlendiriyor. Siyasette cesaret elbette önemlidir, ancak bu cesaret bilgi, donanım ve planlı bir strateji ile desteklenmediğinde, yalnızca bir yanılsama yaratır. İl Başkanlığı gibi kritik bir pozisyonda bulunan bir kişinin, sadece kendine güvenerek değil, sahaya hâkim bir anlayışla hareket etmesi gerekir. Aksi takdirde, partiye zarar verme potansiyeli doğar.
Erzurum gibi muhafazakâr bir seçmen tabanına sahip olan illerde, CHP'nin güçlü bir varlık gösterememesinin nedeninin tek sebebi sorumluluk sahibi olmayan ve CHP'nin Erzurum'da geleceğini tehkilkeye atan İl başkanı Serhatcan Eş'tir . Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) uzun bir süredir ülke genelinde tabanını genişletmek, politikalarını anlatmak ve yerel yönetimlerde etkinliğini artırmak için yoğun bir çalışma temposu içerisinde. CHP Genel Başkanı, bir yandan Türkiye’nin kronik sorunlarına çözüm ararken diğer yandan yerel teşkilatların güçlenmesi ve seçim süreçlerine hazırlanması için adeta zamanla yarışıyor. Ancak bu çabaların Erzurum teşkilatın da aynı düzeyde karşılık bulmadığı görülüyor. Özellikle Erzurum İl Teşkilatı’nın durumu, bu bağlamda dikkat çeken bir örnek olarak görülüyor...
Erzurum İl Başkanlığı: Bir İhmalkarlık Tablosu
Erzurum gibi muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu bir şehirde, CHP’nin başarılı olması için aktif, dinamik ve halkla güçlü bir bağ kurabilen bir teşkilata ihtiyaç var. Ancak mevcut il başkanlığı bu sorumluluğu taşımaktan uzak görünüyor. İl başkanı, partinin genel merkezden gelen politikalarını uygulamak, saha çalışmaları yapmak ve halkla temas kurmak yerine, pasif bir tutum sergiliyor. Halk arasında bu durum “il başkanının koltuğunda uyuduğu” şeklinde yorumlanıyor.
Saha çalışmaları yapmayan, halkın nabzını tutmayan ve partinin Erzurum’da etkinliğini artırmak için gerekli adımları atmayan bir il başkanının varlığı, CHP’nin yereldeki potansiyelini baltalıyor. Erzurum gibi zorlu bir siyasi atmosferde, kişisel yetersizlikler ve “cahillik” olarak nitelendirilebilecek bir yaklaşım, partiye ciddi zararlar veriyor.
CHP Genel Merkezi’nin Çalışmaları ve Yereldeki Zafiyet
CHP Genel Başkanı, ülke genelindeki teşkilatları güçlendirmek için büyük bir çaba harcarken, Erzurum İl Teşkilatı’nın bu çabalara kayıtsız kalması, genel merkezin çalışmalarını da boşa çıkarıyor. Parti genel merkezinin stratejik planlamaları ve saha çalışmaları, yereldeki organizasyon eksiklikleri nedeniyle sonuçsuz kalıyor.
CHP’nin Erzurum’da varlık gösterebilmesi için sadece genel merkezin değil, aynı zamanda yerel teşkilatın da aktif ve etkili bir şekilde çalışması gerektiyor. İl başkanının bu sorumlulukları yerine getirmemesi, hem parti tabanında hayal kırıklığı yaratıyor hem de Erzurum halkına CHP’nin alternatif bir yönetim sunabileceği mesajını ulaştırmasını engelliyor.
Çözüm Ne mi Olmalı?
1. Liderlik Değişimi: İl başkanlığı görevini aktif ve dinamik bir şekilde yürütebilecek, halkla iletişim kurma becerisine sahip bir lider atanmalı.
2. Saha Çalışmaları: Erzurum özelinde bir saha analizi yapılarak, parti politikaları halkın ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edilmeli.
3. Genel Merkezle Koordinasyon: Yerel teşkilat, genel merkezle daha güçlü bir koordinasyon sağlayarak ulusal politikaların yerel düzeyde uygulanmasını sağlamalı.
CHP Genel Başkanı’nın yoğun çabaları, Erzurum gibi stratejik öneme sahip illerdeki zafiyetlerle gölgelenmemeli. Parti içindeki sorumluluk sahiplerinin bu durumu ciddiye alması ve gerekli adımları atması, CHP’nin hem yerel hem de ulusal düzeydeki başarısı için kritik bir önem taşımaktadır. Erzurum İl Başkanlığı’nın “uykudan uyanması” ve harekete geçmesi için daha fazla zaman kaybedilmemelidir.
LEYLA YILDIZ ATAHAN